29 Temmuz 2013 Pazartesi
21 Temmuz 2013 Pazar
Hoya wibergiae
Turun bulunus yeri, Palawan Adasi-Esterella Selaleleri (Filipinler). Hoya bordenii ile akraba bir tur. Bu tur ismini Isvec'li kolleksiyoner Eva Karin Wiberg'den almis. Hoya wibergiea agaclarin kovuklarinda gelisen epifik turlerden birisi. Genellikle govdeleri ciplak, yapraklari oval ile eliptik arasi ve yaprak uclari sivri. Yaprak buyuklugu: 6,5 - 11 cm uzunluk ve yaklasik 4 cm genislikte. Yapraga bakildiginda sadece orta damar belirgin, yaprak puruzsuz bir yapiya sahip (yani tuylu degil) ve yuzeyde belirgin gumus renkli ciller var. Bendeki bitkinin genc yapraklarin cilleri lila/morumsu bir renk ile basliyor, yaprak yaslandikce cillerin rengi griye donuyor. Yaprak govdeleri kolayca odunsu bir hale gelebiliyor.
Gelelim ciceklerine. Cicek sapciginin (pedicel) buyuklugu 1,8 cm uzunlugunda ve 0,1 cm capinda. Rengi acik yesil olup uzerinde pas renkli ciller bulunmakta.
Cicegin tac yapraklari, tuylu, uclari asagi dogru bukuk yildiz seklindedir. Icerisindeki kanatlar elmas sekline benzer. Dis loblarin ucu disariya donuktur. Ciceklerin taci kremsi beyazdan, yesilimsi bir acik sari renge kadar degisebilir. Alt korona kolaylikla farkedilir.
Cicek obekleri cok buyuk degil, ancak goz dolduriyor bence. Hafif tatlimsi ve taze bir kokusu var. (Koku tarifi konusunda cok kotuyumdur). Yogun ve baygin bir koku degil. Geceleri daha fazla hissediliyor. Cicekleri 10 gun kadar dayaniyor ve bal uretimine rastlamadim.
Turu ilk arastirdigim zaman istekleri ile ilgili kayda deger bir bilgi bulamadim. Genel anlamda, oyle ozel bor puf noktasi, bir zorlugu olmayan bir tur olarak ifade edilmis ve her hoya gibi bol isiktan hoslandigi belirtilmis sadece. Bir yetistirici, bu turun erken ciceklenen bir tur oldugunu soylemis ki bendeki celigin uzerindeki eski cicek sapi, bana geldikten 4 ay sonra yazin ciceklendi, bu teoriyi dogrularcasina.
Buyume hizi ile ilgili iki farkli gorus var. Bazilari hizli buyuyen bir tur oldugunu soylerken. doger bir kisim yavas gelisen bir tur oldugunu soylemis. Bendeki hoya, oldukca hizli buyuyen bir tur. Ayni anda gelen butun celikler nazlanirken, bu tur hizla surgun ve yaprak cikarmaya devam ediyor. Kis ayinda bile!
Cicekleri H. verticillata'ya benziyormus. Bu tur bende olmadigi icin karsilastirma firsatim olmadi henuz.
Iste Aralik 2012'deki ilk ciceklendiginde bitkinin genel gorunumu:
Bu da su an itibari ile, yani Temmuz 2013 deki genel gorunumu... Cembere almaya calisirken kuruttugum bir suru surgun ucuna ragmen, ve kis aylarina aldirmaksizin buyumeye devam ederken...
Gelelim ciceklerine. Cicek sapciginin (pedicel) buyuklugu 1,8 cm uzunlugunda ve 0,1 cm capinda. Rengi acik yesil olup uzerinde pas renkli ciller bulunmakta.
Cicegin tac yapraklari, tuylu, uclari asagi dogru bukuk yildiz seklindedir. Icerisindeki kanatlar elmas sekline benzer. Dis loblarin ucu disariya donuktur. Ciceklerin taci kremsi beyazdan, yesilimsi bir acik sari renge kadar degisebilir. Alt korona kolaylikla farkedilir.
Cicek obekleri cok buyuk degil, ancak goz dolduriyor bence. Hafif tatlimsi ve taze bir kokusu var. (Koku tarifi konusunda cok kotuyumdur). Yogun ve baygin bir koku degil. Geceleri daha fazla hissediliyor. Cicekleri 10 gun kadar dayaniyor ve bal uretimine rastlamadim.
Turu ilk arastirdigim zaman istekleri ile ilgili kayda deger bir bilgi bulamadim. Genel anlamda, oyle ozel bor puf noktasi, bir zorlugu olmayan bir tur olarak ifade edilmis ve her hoya gibi bol isiktan hoslandigi belirtilmis sadece. Bir yetistirici, bu turun erken ciceklenen bir tur oldugunu soylemis ki bendeki celigin uzerindeki eski cicek sapi, bana geldikten 4 ay sonra yazin ciceklendi, bu teoriyi dogrularcasina.
Buyume hizi ile ilgili iki farkli gorus var. Bazilari hizli buyuyen bir tur oldugunu soylerken. doger bir kisim yavas gelisen bir tur oldugunu soylemis. Bendeki hoya, oldukca hizli buyuyen bir tur. Ayni anda gelen butun celikler nazlanirken, bu tur hizla surgun ve yaprak cikarmaya devam ediyor. Kis ayinda bile!
Cicekleri H. verticillata'ya benziyormus. Bu tur bende olmadigi icin karsilastirma firsatim olmadi henuz.
Iste Aralik 2012'deki ilk ciceklendiginde bitkinin genel gorunumu:
Bu da su an itibari ile, yani Temmuz 2013 deki genel gorunumu... Cembere almaya calisirken kuruttugum bir suru surgun ucuna ragmen, ve kis aylarina aldirmaksizin buyumeye devam ederken...
20 Temmuz 2013 Cumartesi
Hoya cinnamomifolia var. purpureofusca
Hoya cinnamomifolia var. purpureo-fusca ilk kez 1848 yilinda tanimlanmis, Endonezya-Java kokenli bir hoyadir. Hoya cinnamomifolia'nin kolleksiyonerler arasinda dolasimda oldugu bilinen iki varyetesi vardir. Birisi yesil cicekleri ile bilinen H. cinnamomifolia var cinnamomifolia digeri de mor cicekli olan H. cinnamomifolia var purpureofusca.
H. cinnamomifolia var purpureofusca artik piyasada Hoya purpureo-fusca olarak taninmaktadir. Cesitli kaynaklarda bu turun ismi farkli yazilislarla gecmekte, ornegin, Hoya purpureo-fusco, H. purpureo fusca vs. Ancak 1850 yilinda tanimlanan H. purpurea, cicegi tamamen farkli olarak cizilmis.
Ilk ornek, Ingiliz kolleksiyoncu Thomas Lobb tarafindan Java. Endonezya'dan toplanmis, Mr. Veitch tarafindan Ingiltere'deki enstituye goturulmus ve orada buyutulmus. Eylul 1849 yilinda, yetiskin hale gelip ilk ciceklerini vermis. Kivircik kirmizimsi kahvernegi, koyu kirmizi merkezleri cicekler cicek sapindaki buyuk buketler halinde, bir cicek sapinda 15-20 cicek seklinde bulunur. Ciceklenme genellikle Temmuz'dan Eylul'e kadar gerceklesir. Eger kosullar uygun ise Kasim veya Aralikta yeniden ciceklenir. Cicekler kokuludur ve bal salgilarlar.
Fraterna dergisinin 14/1 (2001) sayisinda, cinnamomifolia purpureo var-fusca D.H. Kloppenburg tarafindan, H. cinnamomilifolia'nin bir alt turu degil, varyetesi (var) olarak tanimlanmis. Bu aciklamasini bitkinin yapraklarinin ve buyume aliskanliklarinin tamamen ayni olmasina, ve cicek yapisinda sadece cok kucuk (minor) farkliliklar olmasina baglamis. Her iki varyete de uzun bogumlar olusturuyor, her ikisi de yaprak ciflerini kaybetme egilimde ve bitkinin bogumlarini genelikle ciplak ve korumasiz birakmakta. Her iki turun yapraginin dokusu ve ozellikleri ayni.
Genellikle kolay ve hizli buyuyen, tirmanici bir tur. Genis desteklerle desteklemek, bu tirmanici turun gelisimi icin onemli. Yapraklari buyuk, 11-15 cm uzunlugunda ve 4-6 cm genisligindedir. Yaprak rengi koyu yesildir, ve damarlari belirgindir. Yaprak puruzsuz, parlak ve uzerinde cok az sayida gumusi ciller vardir. Zaman zaman yapraklarda morumsu golgeler olusabiliyor. Bu hoya ile ilgili cok tipik bir ozellik, her bogumdaki bir yapragi sIklIkla dusurmesidir o yuzden, zengin yaprakli bir goruntuye ulasmasi uzun zaman alacaktir demis bir yetistirici. Ve kendi deneyimlerine gore de, hic bir zaman harika gorunumlu hoya olmadigi imis.
Cicekleri mor veya kahverengimsi bir renkte, dis cevresi hafif beyazimsi ve ciceklerin merkezi pembe renkli ve oldukca kokulu imis. Cicek buyukludu yaklasik 2 cm ve her cicek sapinda 15-20 cicek bulunuyormus. Henuz gormek kismet olmadi :) Bir baska kolleksiyoner ise acik ve temiz havadan hoslandigini soylemis.
2009 yilinda aldigim bu tur, halen ciliz ve gercekten de cok da hos olmayan bir goruntude. Henuz ciceklerini de goremedim. Artik yakin takibimde de degil ve henuz yeni kolleksiyonuma katmadim. Katar miyim katmaz miyim zaman gosterecek :)
H. cinnamomifolia var purpureofusca artik piyasada Hoya purpureo-fusca olarak taninmaktadir. Cesitli kaynaklarda bu turun ismi farkli yazilislarla gecmekte, ornegin, Hoya purpureo-fusco, H. purpureo fusca vs. Ancak 1850 yilinda tanimlanan H. purpurea, cicegi tamamen farkli olarak cizilmis.
Ilk ornek, Ingiliz kolleksiyoncu Thomas Lobb tarafindan Java. Endonezya'dan toplanmis, Mr. Veitch tarafindan Ingiltere'deki enstituye goturulmus ve orada buyutulmus. Eylul 1849 yilinda, yetiskin hale gelip ilk ciceklerini vermis. Kivircik kirmizimsi kahvernegi, koyu kirmizi merkezleri cicekler cicek sapindaki buyuk buketler halinde, bir cicek sapinda 15-20 cicek seklinde bulunur. Ciceklenme genellikle Temmuz'dan Eylul'e kadar gerceklesir. Eger kosullar uygun ise Kasim veya Aralikta yeniden ciceklenir. Cicekler kokuludur ve bal salgilarlar.
Fraterna dergisinin 14/1 (2001) sayisinda, cinnamomifolia purpureo var-fusca D.H. Kloppenburg tarafindan, H. cinnamomilifolia'nin bir alt turu degil, varyetesi (var) olarak tanimlanmis. Bu aciklamasini bitkinin yapraklarinin ve buyume aliskanliklarinin tamamen ayni olmasina, ve cicek yapisinda sadece cok kucuk (minor) farkliliklar olmasina baglamis. Her iki varyete de uzun bogumlar olusturuyor, her ikisi de yaprak ciflerini kaybetme egilimde ve bitkinin bogumlarini genelikle ciplak ve korumasiz birakmakta. Her iki turun yapraginin dokusu ve ozellikleri ayni.
| Soz edilebilir tek farklilik H. cinnamomilifolia'nin corona yuzeyinde ve her iki bitkinin de cicek rengi her zaman farkli. H. fusca purpureo nun anther-wings hatti daha dusuk ve Pollinarium'lari biraz daha buyuktur. Ancak Kloppenburg'un refere ettigi tum bu farkliliklar, cicek rengi disinda cok azdir. Ve cicek rengi hoyalarda taksonomik olarak farklilik sayilmadigi icin, bu iki hoyayi varyete (Var) olarak kabul eder. Cesitli kolleksiyonerlerin ortak oldugu bir fikir: Iki varyeteden herhangi birini alirken dikkat edilmelidir, cunku bu iki varyete birbirine karisitirilmaktadir. Daha once de bahsedildigi uzere. iki varyetenin de yaprak yapilari tamamen aynidir. Her ikisinin de genis, uzun damarlari kolayca gorulebilen parlak yapraklari vardir. Ciceklerinin sekil yapisi da birbirinin aynisidir. Aralarindaki tek fark ciceklerinin rengidir. Bu turun ciceklerinin rengi oyle carpici ki bence her hoya kolleksiyonerinde olmasi gereken turlerden biri. Hayal kirikligina ugramamak icin, bilinen yerlerden alinmasi gereken bir hoya. |
Genellikle kolay ve hizli buyuyen, tirmanici bir tur. Genis desteklerle desteklemek, bu tirmanici turun gelisimi icin onemli. Yapraklari buyuk, 11-15 cm uzunlugunda ve 4-6 cm genisligindedir. Yaprak rengi koyu yesildir, ve damarlari belirgindir. Yaprak puruzsuz, parlak ve uzerinde cok az sayida gumusi ciller vardir. Zaman zaman yapraklarda morumsu golgeler olusabiliyor. Bu hoya ile ilgili cok tipik bir ozellik, her bogumdaki bir yapragi sIklIkla dusurmesidir o yuzden, zengin yaprakli bir goruntuye ulasmasi uzun zaman alacaktir demis bir yetistirici. Ve kendi deneyimlerine gore de, hic bir zaman harika gorunumlu hoya olmadigi imis.
Cicekleri mor veya kahverengimsi bir renkte, dis cevresi hafif beyazimsi ve ciceklerin merkezi pembe renkli ve oldukca kokulu imis. Cicek buyukludu yaklasik 2 cm ve her cicek sapinda 15-20 cicek bulunuyormus. Henuz gormek kismet olmadi :) Bir baska kolleksiyoner ise acik ve temiz havadan hoslandigini soylemis.
2009 yilinda aldigim bu tur, halen ciliz ve gercekten de cok da hos olmayan bir goruntude. Henuz ciceklerini de goremedim. Artik yakin takibimde de degil ve henuz yeni kolleksiyonuma katmadim. Katar miyim katmaz miyim zaman gosterecek :)
18 Temmuz 2013 Perşembe
Hoya curtisii
Bu hoya 1908 yilinda tanimlanmis ve kokeni Filipinler, Malezya ve Yeni Gine.
Cok fazla yer kaplamayan bir hoya. Uzerinde bol cilleri ve oldukca sivri uclu, koyu renkli bir yapragi var. Yapraklarin uzunlugu 1,5 cm civarinda, eni ise 1,5-2cm arasinda. Sarkici olarak buyutulmesi, en uygun yetistirilme sekli.
Bej renkli, geriye cekik korollasi ve merkezinde kirmizi ve sari renkler olan beyaz koronasi ile ilginc ciceklere sahip. Her cicegin buyuklugu 2 cm civarinda ve bir cicek sapinda 30 tane cicek bulunabiliyormus. Belli belirsiz, hos ama tanimlamasi zor bir kokuya sahipmis ve cicekleri 5 gun kadar dayaniyormus.
Herkesin ortak gorusu, gelismesi oturana kadar sorun olabilen, ancak bir kez gelisim tamamlaninca hizla buyuyup, zengin bir goruntu olusturan bir tur oldugu. Bogum aralarindan cikan havai kokleri, bulabildigi, yapisabildigi her yere tutunuyor. Bu yuzden de agac kutuklerine, yosun bloklarina yerlestirilip hos bir gorunum elde edilmesi de mumkun oluyor. Terrarium'lar icin tercih edilen turlerden biri...
Kutuk ya da yosun bloklarina dikilecek ise, dikkat edilmesi gereken sey nem ve sulama.. Bu ortamlardaki su her yandan buharlasip suyu cabuk kaybedecegi icin, bitkinin kurumamasi icin sIk sIk spreylemek veya sulamak gerekiyormus. Cunku susuz kaldiginda yapraklar burusup dokulmeye, uc surgun kurumaya basliyormus.
Daha zengin bir gorunum icin, birden fazla celigi ayni kucuk saksiya dikmek oneriliyor. Sarkici olarak kullanimi yaygin, ama dogadaki tercihi destek uzerine tirmanmak. Burada destek derken genelde hoyalarda kullanilan cubuk ya da cember destekler degil de agac kutukleri, totemler, yosun bloklari vs.
Bu turun cok sIg kokleri varmis. Bir yetistiricinin curtisi'yi alir almaz uyguladigi bir yontem, bitkiyi saksisindan cikarip, alttaki topraginin yarisini bosaltmak ve saksinin yarisini leca (genlestirilmis kil) ile doldurup bitkiyi yeniden dikmek olmus. Bu epifik bitki islak tabandan nefret ediyormus. Ayni zamanda egrelti otu kutugunde de iyi gelisim gosteriyorlarmis. Bazi yetistiriciler, egrelti otu liflerini galvaniz tellerle sararak olusturduklari bloklari (doner kebap gibi) kullaniyorlarmis bu tip destek icin.
Nasil mi yapiyorlarmis? Egrelti otu - fern- liflerinin etrafi galvanizle sariliyor, sIkIca paketleniyor ve tabana gelindiginde, tel U seklinde de birkac kez bukulerek liflerin yeri yere dokulmesi onleniyor. En tepeye de asmak icin yeniden U seklinde tel geciriliyor. Koklenmis celikler, spagnum yosunu ile en tabana oturtulup, etrafi ag sekildeki plastiklerle dusmesi onleniyor. plastik aglar, plastik tavuk kumesi telleri vs malzeme olarak kullanilabiliyor. Boylece celiklerin yukari dogru buyumesi tesvik ediliyormus. Zaman zaman govde, hazirlanan kutuge iple hafifce baglanarak, bitkiye yardim ediliyor ve bir sure sonra bitki delicesine buyuyerek, yardim almadan hazirlanan kutugun etrafini sarmaya basliyormus. Ust kisma icinde osmocote gibi sivi besin olan bir plastik poset konuluyormus, ve bu posetten liflerin arasina bitki sulandikca besinin de damlamasina izin veriliyormus. Bu yontemle yillarca guzel bir sekilde bakilmasi mumkun oluyormus. Ayni yontem Hoya imbricata'larda da cok ise yariyormus. (Arayip da bulamadigim ve muhtemelen bulmamin imkansiza yakin oldugu hoya...)
Isikli ortami tercih etse de isik konusunda cok secici bir tur degilmis. Ancak cesitli kaynaklarda yaptigim arastirmalar gosteriyor ki, ciceklerini cok fazla gorebilen olmamis. Bazi yetistiriciler curtisii nin kis aylarinda serinde ve nispeten kuru kalmaya ihtiyaci oldugunu, ve saksisina bir miktar kirec ilave edilmesinden, ve son derece sig olarak dikilmesinden hoslandigini belirtmisler. Belki cicek actirmanin kucuk puf noktasi bu onerilerin icinde bir yerlerde gizlidir. Kimbilir.
Gelelim benim zilliye.. Henuz aldigim gunku mini saksisinda, aldigim gibi duruyor. Yapi markette gorunce delirerek, ve ciglik atarak alip arabaya attigim bir tur idi bu. Kiyip da saksisini degistiremedim henuz. Cunku geldiginde, yapi marketin uygun olmayan bakim kosullarindan kalma stresi vardi bitkinin. Butun uc surgunler kurumaya yuz tutmustu. Once onlar temizlendi. Zorla tutturulmaya calisildigi plastik merdiven kaldirildi, dallar ozgur birakildi salkim sacak... Sulama rejimini ayarlamadan once iyice kurumasi beklendi (torprak vicik vicikti). Kendini toparlama belirtileri basladiginda ise kis ayi gelmisti, dokunmaya kiyamadim...
Kenarlardan yapissin istedigim icin ona mini bir toprak saksi altim. Asmayi dusundugun icin de saksinin cevresini saran bir tel cerceve... Simdilik toprak saksinin icinde, orijinal plastik saksisi icinde duruyor ama goruntusu benim istedigim goruntuye sahip :) Ufak bir operasyon gerekecek gercekten istedigime ulasmasi icin. Bahara cok kalmadi... Ustalarin onerilerine uyarak saksi degisimi yapacagim... Bakalim sonrasi ne olacak... Bicirik'in su andaki hali: (Geldiginden beri henuz ciddi bir gelisme kaydetmedi, sadece yapraklarin goruntusu daha canli ve havai koklerde artma olmaya basladi. Boyutlarda bir degisiklik yok)
Cok fazla yer kaplamayan bir hoya. Uzerinde bol cilleri ve oldukca sivri uclu, koyu renkli bir yapragi var. Yapraklarin uzunlugu 1,5 cm civarinda, eni ise 1,5-2cm arasinda. Sarkici olarak buyutulmesi, en uygun yetistirilme sekli.
Bej renkli, geriye cekik korollasi ve merkezinde kirmizi ve sari renkler olan beyaz koronasi ile ilginc ciceklere sahip. Her cicegin buyuklugu 2 cm civarinda ve bir cicek sapinda 30 tane cicek bulunabiliyormus. Belli belirsiz, hos ama tanimlamasi zor bir kokuya sahipmis ve cicekleri 5 gun kadar dayaniyormus.
Herkesin ortak gorusu, gelismesi oturana kadar sorun olabilen, ancak bir kez gelisim tamamlaninca hizla buyuyup, zengin bir goruntu olusturan bir tur oldugu. Bogum aralarindan cikan havai kokleri, bulabildigi, yapisabildigi her yere tutunuyor. Bu yuzden de agac kutuklerine, yosun bloklarina yerlestirilip hos bir gorunum elde edilmesi de mumkun oluyor. Terrarium'lar icin tercih edilen turlerden biri...
Kutuk ya da yosun bloklarina dikilecek ise, dikkat edilmesi gereken sey nem ve sulama.. Bu ortamlardaki su her yandan buharlasip suyu cabuk kaybedecegi icin, bitkinin kurumamasi icin sIk sIk spreylemek veya sulamak gerekiyormus. Cunku susuz kaldiginda yapraklar burusup dokulmeye, uc surgun kurumaya basliyormus.
Daha zengin bir gorunum icin, birden fazla celigi ayni kucuk saksiya dikmek oneriliyor. Sarkici olarak kullanimi yaygin, ama dogadaki tercihi destek uzerine tirmanmak. Burada destek derken genelde hoyalarda kullanilan cubuk ya da cember destekler degil de agac kutukleri, totemler, yosun bloklari vs.
Bu turun cok sIg kokleri varmis. Bir yetistiricinin curtisi'yi alir almaz uyguladigi bir yontem, bitkiyi saksisindan cikarip, alttaki topraginin yarisini bosaltmak ve saksinin yarisini leca (genlestirilmis kil) ile doldurup bitkiyi yeniden dikmek olmus. Bu epifik bitki islak tabandan nefret ediyormus. Ayni zamanda egrelti otu kutugunde de iyi gelisim gosteriyorlarmis. Bazi yetistiriciler, egrelti otu liflerini galvaniz tellerle sararak olusturduklari bloklari (doner kebap gibi) kullaniyorlarmis bu tip destek icin.
Nasil mi yapiyorlarmis? Egrelti otu - fern- liflerinin etrafi galvanizle sariliyor, sIkIca paketleniyor ve tabana gelindiginde, tel U seklinde de birkac kez bukulerek liflerin yeri yere dokulmesi onleniyor. En tepeye de asmak icin yeniden U seklinde tel geciriliyor. Koklenmis celikler, spagnum yosunu ile en tabana oturtulup, etrafi ag sekildeki plastiklerle dusmesi onleniyor. plastik aglar, plastik tavuk kumesi telleri vs malzeme olarak kullanilabiliyor. Boylece celiklerin yukari dogru buyumesi tesvik ediliyormus. Zaman zaman govde, hazirlanan kutuge iple hafifce baglanarak, bitkiye yardim ediliyor ve bir sure sonra bitki delicesine buyuyerek, yardim almadan hazirlanan kutugun etrafini sarmaya basliyormus. Ust kisma icinde osmocote gibi sivi besin olan bir plastik poset konuluyormus, ve bu posetten liflerin arasina bitki sulandikca besinin de damlamasina izin veriliyormus. Bu yontemle yillarca guzel bir sekilde bakilmasi mumkun oluyormus. Ayni yontem Hoya imbricata'larda da cok ise yariyormus. (Arayip da bulamadigim ve muhtemelen bulmamin imkansiza yakin oldugu hoya...)
Isikli ortami tercih etse de isik konusunda cok secici bir tur degilmis. Ancak cesitli kaynaklarda yaptigim arastirmalar gosteriyor ki, ciceklerini cok fazla gorebilen olmamis. Bazi yetistiriciler curtisii nin kis aylarinda serinde ve nispeten kuru kalmaya ihtiyaci oldugunu, ve saksisina bir miktar kirec ilave edilmesinden, ve son derece sig olarak dikilmesinden hoslandigini belirtmisler. Belki cicek actirmanin kucuk puf noktasi bu onerilerin icinde bir yerlerde gizlidir. Kimbilir.
Gelelim benim zilliye.. Henuz aldigim gunku mini saksisinda, aldigim gibi duruyor. Yapi markette gorunce delirerek, ve ciglik atarak alip arabaya attigim bir tur idi bu. Kiyip da saksisini degistiremedim henuz. Cunku geldiginde, yapi marketin uygun olmayan bakim kosullarindan kalma stresi vardi bitkinin. Butun uc surgunler kurumaya yuz tutmustu. Once onlar temizlendi. Zorla tutturulmaya calisildigi plastik merdiven kaldirildi, dallar ozgur birakildi salkim sacak... Sulama rejimini ayarlamadan once iyice kurumasi beklendi (torprak vicik vicikti). Kendini toparlama belirtileri basladiginda ise kis ayi gelmisti, dokunmaya kiyamadim...
Kenarlardan yapissin istedigim icin ona mini bir toprak saksi altim. Asmayi dusundugun icin de saksinin cevresini saran bir tel cerceve... Simdilik toprak saksinin icinde, orijinal plastik saksisi icinde duruyor ama goruntusu benim istedigim goruntuye sahip :) Ufak bir operasyon gerekecek gercekten istedigime ulasmasi icin. Bahara cok kalmadi... Ustalarin onerilerine uyarak saksi degisimi yapacagim... Bakalim sonrasi ne olacak... Bicirik'in su andaki hali: (Geldiginden beri henuz ciddi bir gelisme kaydetmedi, sadece yapraklarin goruntusu daha canli ve havai koklerde artma olmaya basladi. Boyutlarda bir degisiklik yok)
16 Temmuz 2013 Salı
H. cysiantha Tomurcuk
Ilk olusumu Haziran'da gormustum inanamamistim... Hala inanamiyorum, umutlanmak da istemiyorum ama gelisimini izlemek adina da, kayit altina almak istiyorum.. Haziran'dan bu yana birazcik daha belirgin hale gelen tomurcuk.. Bakalim sonu ne olacak? :)
15 Temmuz 2013 Pazartesi
Aile Buyuyor
Ölen ölür, kalan saglar bizimdir derken aile buyumeye basladi. Kendime sozum vardi guya, yeni duzenimi oturtana kadar 10 tane ile sInIrlI tutacaktim.. Olmadi nedense :) An itibari ile envanter...
Kuzey yarimkuredeki hoyalar
1- Hoya carnosa... (Iki ayri kitada.. Biri 2008'de gelmis yetiskin bir carnosa, digeri 2012 de sahipsiz bir bahceden asirma bir celik..)
2- Hoya bella - 2009 (Paul Shirley)
3- Hoya pubicalyx "Red Button" - 2009 (Paul Shirley)
4- Hoya pubicalyx "Silver Pink" - 2009 (Paul Shirley)
5- Hoya purpurea fusca - 2009 (Paul Shirley)
6- Hoya meliflua - 2009 (Paul Shirley)
7- Hoya kerrii - 2010 (Paul Shirley)
8- Hoya diversifolia - 2010 (Paul Shirley)
Guney Yarimkuredeki hoyalar
01- Hoya carnosa - 2012 (Sahipsiz bahceden sahiplendigim bir celik)
02- Hoya carnosa "Krimson Queen" - 2012 (Sahipsiz bahceden sahiplendigim bir celik}
03- Hoya burtoniae - 2012 (Liddle)
04- Hoya caudata "Tioman Island" - 2012 (Liddle)
05- Hoya wibergiae - 2012 (Liddle)
06- Hoya potsii "Mcilwraith Ra" - 2012 (Liddle)
07- Hoya potsii "Pascae Rv" - 2012 (Liddle)
08- Hoya aff macrophylla 'variagated' - 2012 (Liddle)
09- Hoya cysiantha - 2012 (Liddle)
10- Hoya lasiantha - 2013 Ocak (ebay-Liddle kodlu)
11- Hoya megalaster "Pink" - 2013 Ocak (ebay-Liddle kodlu)
12- Hoya patella "Pink" - 2013 Nisan (collectorcorners)
13- Hoya shepherdii - 2013 Nisan (collectorcorners)
14- Hoya curtisii - 2013 Mayis (collectorcorners)
15- Hoya carnosa "Reverse variegated Indian Rope" - 2013 Mayis (collectorcorners)
16- Hoya mindorensis - 2013 Temmuz (collectorcorners)
17- Hoya kerrii "Albormarginata" - Temmuz 2013 (collectorcorners)
18- Hoya litoralis - Temmuz 2013 (collectorcorners)
19- Hoya cummungiana - Temmuz 2013 (collector corners)
20- Hoya meridithi - Temmuz 2013 (collector corners)
21- Hoya ischnopus - Temmuz 2013 (collector corners)
Kaybettiklerim
1- Hoya lacunosa (iki kez hem de
) - 2009-20132- Hoya camphorofolia - 2009
3- Hoya mindorensis - 2009
4- Hoya carnosa "Tricolor" - 2010
5- Hoya carnosa "Compacta" - 2010
6- Hoya australis "Lisa" - 2010
7- Hoya obovata - 2010
Bir de iki yaprakli cüceler var. Rüstünü ispatladiklari zaman, listeye girmeye hak kazanacaklar.. Bazi adaylar:
01- Hoya australis - Mayis 2013 - köksüz celik...
02- Hoya acuta "Pink" - Mayis 2012 - tek yaprakli koksuz celik
03- Hoya bella - Mayis 2012 - koksuz celik
04- Hoya Minibelle "Sweetheart Hoya" - Mayis 2013 - koksuz celik
05- Hoya loherii - Mayis 2013 - koksuz celik
06- Hoya kenjeiana - Temmuz 2013 - Koksuz celik
07- Hoya gracilis - Temmuz 2013 - Koksuz celik
08- Hoya pauciflora - Temmuz 2013 - Koksuz celik
09- Hoya polyunera - Temmuz 2013 - koksuz celik x2
10- Hoya minibelle "Sweetheart Hoya" - Temmuz 2013 - koksuz celik
11- Hoya kentiana - Temmuz 2013 - Koksuz celik
12- Hoya inconspicua - Temmuz 2013 - Koksuz celik
13- Hoya carnosa "Krimson Princess" - Temmuz 2013 - Koksuz celik, tek yaprak
14- Hoya carnosa "Krinkle" - Temmuz 2013 Koksuz celik
15- Hoya carnosa "Dwarf Indian Rope" - Temmuz 2013 - Koksuz celik
16- Hoya samoensis - Temmuz 2013 - Koksuz celik x3
17- Hoya odorota - Temmuz 2013 - Koksuz celik
18- Hoya lasiantha - Temmuz 2013 - Koksuz celik
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)